Medya Siverek ailesinin değerli okuyucuları öncelik vermiş olduğum zaruri ayrılıktan dolayı sizlerden özür diliyorum. Yerel basının yeterli düzeyde gelişmediği, üzerinde uzun uzun konuşulması gereken bir konu. Diğer iş kollarında olduğu gibi yerel anlamda basının ve gazeteciliğin de Siverek’te profesyonel anlamda hak ettiği yeri alamadığını ifade etmek isterim.       Bu konuyu sonraki yazılarımda inşallah sizlerle uzun uzadıya anlatmaya gayret göstereceğim.       Bugünkü konumuz  ise malum yerel seçim atmosferinin içinde bulunduğumuzu bu süreçte belediye başkanlığı koltuğu için kulis çalışmaları yapmaya başlayan bu işe namzet şahısların 6 aydan daha uzun bir süre olmasına rağmen gösterdikleri çabalara değinmek olacak.        Mevcut belediyenin Siverek’te yeterli efekti yaratamadığı “Beraber Yönetelim“ mottosunun hiçbir şekilde gündelik hayatta bir uygulamaya sokulamadığını 4,5 yıllık süre zarfında her adımlarında fazlasıyla gördük.          İlk defa bu dönemde tanıştığımız Büyükşehir Belediyesi çerçevesinde ebetteki ilçe belediyelerinin görev ve yetkilerinde çok ciddi daralmaların olduğunu biliyoruz. Ancak başarılarda kendisini ön plana alanların başarısızlıkları Büyükşehir Belediyesine yönlendirmeye çalışmaları etik kuralara aykırı olduğu gibi kendilerine yetki veren seçmelere ve halka da ciddi bir sorumsuzluk olduğu kanısındayım. Siverek halkını cahil ve hiçbir işten anlamayan bir topluluk olarak görme anlayışı elbette adaylık süreçlerinde gereken tepkiyle karşılaşacaktır.       Siverek kütüğüne kayıtlı olmayan şahısların Siverek Belediyesi bünyesine alınması, Dayı- Yeğen anlayışının hüküm sürmesi, eski Siverek zihniyetinin hala capcanlı bir şekilde devam ettirilmesi mutlaka “Beraber Yönetelim“ sloganına “Kimlerle?” sorusunun sorulmasına zemin oluşturacaktır.       Meydana gelen  görüş ayrılıklarının 24 Haziran seçimlerinde Milletvekilliği seçimleri için farklı partilerin işaret  edilmesi mevcut Belediye Başkanı’yla devam edilmeyeceğinin net bir özeti oldu kanımca.       Mevcut başkanının devam edip etmeme niyetinin olup olmadığını bilemeyiz elbette ama böyle bir niyeti varsa bu sorulara karşı hazırlıklı olması gerekmekte. Ama bu ihtimal düşük bir ihtimal olmalı ki şimdiden çok farklı kişiler de çeşitli çalışmalar yapmakta. Biz şimdilik isim vermeyelim ama ortalıkta bazı isimler dolaşmakta. Koltukların gıcırtısı artık net bir şekilde duyulmakta.      Öyle ki resmi hesaplar dahil bu işlere alet edilmekte...      Henüz vizyoner, genelin üzerinde mutabakat sağlayabileceği -ki Siverek atmosferinde böyle bir ihtimal yok!- Yada bir şansı hakkedebilecek, bilgi birikimiyle gerçek bir değişimi vaat edebilecek bir isim en azından ben duymadım.        Başarısız başkanlık dönemleri geçirip böyle bir yetkiyi tekrar istemek ise insan fıtratının kendine ihaneti olsa gerek. Bu sebepledir ki şimdiye kadar kendisini dev aynasında görenler yakın zaman içinde belki de geçmişe acı bir ders olarak geçecekler.        İnsana dokunma sanatından bihaber, hak etmedikleri halde kendilerine bahşedilmiş mevkileri korumak için her türlü gayrı ahlaki ve insani yöntemler kullanıp, sadece insanların aralarına nifak tohumları ekme yetisine sahip olanlar keşke daha güzel ayrılıkları hayal edebilselerdi de tarihe küçük bir nokta olarak en azından geçebilselerdi. Maalesef egolar çoktan yelken almış. Bu da AV MEVSİMİ’nin başlayacağının sinyali bence.        İnsan sınanmadığı makamlarla ilgili tabi ki ahkâm kesmemeli ama sınanmış olanlarla ilgili bir ön kestirimde bulunmak, bugüne kadar yaptıklarını geleceğe yordamak çok da büyük bir zeka istemese gerek.        Bu süreci daha uzunca konuşacağımız yazılarla birlikte olacağız. Şimdilik bunları hep beraber biraz tefekkür edip önümüze bakalım.      Kartlar yeniden dağıtılacak. Bir el daha önümüze gelecek. Temennimiz en azından bu dönemde gençliğin artık söz sahibi olabileceği yarınları görebilmek.       Ve değişimin kendiliğinden değil bir enerjiyle ortaya çıktığını Unutmayın! Bunun için hep beraber gayret göstermeliyiz. Çünkü bizler ilkeli ve kaliteli işleri herkesten daha fazla hak etmiyor muyuz?       Kalın sağlıcakla...